27 Ekim 2010 Çarşamba

Metrodaki Çocuk

   Eve dönerken metro çıkışında yüzü çok tanıdık gelen birini gördüm.
Önce hafif yandan benzettim ama emin olamadım. Yanında 3-4 yaşlarında çok tatlı bir kız çocuğu vardı. Elinden tutmuştu ve konuşa konuşa yürüyorlardı. Ben biraz hızlanınca yanlarında paralel yürümeye başladım ve yüzünü net olarak seçtim. Yanılmamışım, gördüğüm ilkokuldaki sınıf arkadaşımdı…

   5 sene aynı sınıfta okuduğum ve benimle yaşıt olan bu arkadaşımı böyle görmek beni çok şaşırtmıştı. Aslında şaşıracak birşey yoktu, sadece erken evlenmişti ve çocuk sahibi olmuştu. Oysa ben kendimi daha büyümemiş bir çocuk gibi hissediyordum. Bir türlü kabullenemiyordum böyle şeyleri. Ve asla kendimi böyle bir profilde düşünemiyordum. Yaşım 25′ ti, aslında çok da küçük sayılmazdım. Eskiler, büyüklerimiz hep “ben senin yaşındayken şu kadar çocuğum vardı” derler. Hesapladığımızda bizden önceki nesillerin gerçekten de benim yaşımda çocukları vardı…

  Herkesin aksine ben de yaşlanma değil de büyüme fobisi vardı aslında. Büyümek beni korkutuyordu, çünkü büyümek daha çok sorumluluk almak demekti, daha ağır yükler sırtlamaktı… Kendi başıma kocaman kararlar alabilirken, bu tip konularda korkuyordum adımlar atmaktan. İnsanlar nasıl yapabiliyorlar, nasıl cesaret ediyorlar diye düşünüp duruyordum.

  Onlar yan merdivenden çıkmaya başladılar, ben de onlara paralel çıkıyordum diğerinden. Kendi aralarında birşeyler konuşuyorlardı. Onları izlerken beynimden binlerce şey geçti. Kendimi onun yerine koydum bir an, bu yaşta 3-4 yaşında çocuğum olduğunu düşündüm. Ya da çok daha erken sahip olsaydım ilkokula falan başlamıştı herhalde. Ne kadar korkunç bir şeydi benim için, kabullenemedim böyle bir düşünceyi bile. Nedendi bu korkum, neden kaçıyordum böyle şeylerden ve yaşıtlarımın böyle olmasını neden bu kadar garip karşılıyordum?! Aslında belki de o kadar zor birşey değildi, herkesin yaşadığı birşeydi ama ya bende fobi halini almıştı ya da ben gerçekten o kalıba sığacak bir insan değildim şu an. Yakıştıramıyordum işte, yakışmıyordu…

  Yakında yuva kuracak iki arkadaşım daha var. İkisi de neredeyse çocukluklarını bildiğim insanlar. Onlar bile büyümüş de böyle işlere kalkışıyorlar. Hatta birine “emin misin?” diye bile sordum. Sanki çok acayip birşey yapacakmış gibi üstüne basa basa sordum. “Hadi canım çıldırma!” diyesim bile geldi. Çıldıran ben miydim onlar mı bilmiyorum ama kimse kaldıramayacağı sorumluluğu üstlenmemeli bence. Bana gelince ise, benim büyümem daha zaman alacak gibi :)

Hiç yorum yok: