22 Aralık 2010 Çarşamba

Bugün

      Hayat hep bir koşturmaca, hep bir uğraş... Böyle geçer gider en güzel günlerimiz. Okul hayatında, ödev, sınav telaşı. İş yaşamında yerini koruma ve başarı savaşı. Daha çok çalışmalıyım, daha çok kazanmalıyım, daha başarılı olmalıyım, daha hızlı yükselmeliyim... 
      
     Her zaman, bir sonraki adımı düşünür dururuz hayatta. Ve, yarınımızı düşünmekten, bugünün tadını çıkaramayız. Kafamızdaki düşünceler, sorunlarımız, en mutlu anlarımızı bile gölgelerler. "Yarın ne olacak?" düşüncesi, bugünün güzelliklerini yok eder. Yarın olduğunda ise, bir sonraki günü düşünürüz. Bilmeliyiz ki, yarınlar sonsuzdur. Ama, bugünümüz bir daha geri gelmez. Bir dakika sonrasına nefes alacağımız kesin değilken, yarını düşünmek niyedir?
  
    Anımızın tadını çıkarmaktan da kendimizi alıkoyarız. Yarın, geç olduğunda da, zamanında yapmadıklarımız için üzülürüz. Hep böyledir hayat... Günlük telaşlarımız, hırslarımız, maddi tutkularımız bizi ve insani değerlerimizi öğütürler kendi çarklarında...
   
   Bunlara zamanımızın çoğunu ayırırken, tüm gün bunlara kafa yorarken, biraz olsun da sevdiklerimize zaman ayırmayı deniyor muyuz acaba?! Çünkü, onların yüzlerinde yarattığımız gülümseme, hiçbir şeyden değerli değildir.

   *Bu konuda size bir kaç minik dipnot: Ufacık da olsa sürprizler yaparak, verdiğiniz değeri hissettirerek, onlarla olduğunuz dakikaların tadını çıkarmaya çalışın. Başka hiçbir şeyi düşünmeden... Mesela, şimdi gidin ve sevdiklerinize kocaman sarılın. Hala hayattalarken, yapın bence bunu. Ve, onlarla yapmak istediğiniz hiçbir şeyi ertelemeyin...

    Bir yere gitmek istiyorsanız gidin, birisiyle zaman geçirmek istiyorsanız geçirin, sevdiğinizi söylemek istiyorsanız söyleyin. O an nerede, ne yaşamak istiyorsanız yaşayın. Sevgi sözlerini, övgülerinizi, özlemlerinizi içinizde tutmayın.Yarını beklemek, size çok şey kaybettirebilir. Kendinizi mutlu hissettiğiniz, her anın keyfine varın. Haftada bir gün olsun, o günü kendiniz ve sevdikleriniz için yaşayın... Bugününüzün kıymetini bilin.

1 yorum:

Sütüme Sarelleme Karışma!!! dedi ki...

bazen TV yi telefonu kapatın, anı değerlendirin, yürürken kafanızı kaldırın kaldırım yerine gökyüzünü görün, bilerek ve hissederek nefes alın hatta, bakmayın görün minik detaylara gülümseyin... tadını çıkarın anın bence de bence de:)