Bundan bir süre önce Mümin arkadaşımın blogunda, ünlülerin bu konudaki sözlerinden alıntılara yer verdiği, “umut” ve “umutla beklemek” hakkında bir yazısını okumuştum. (http://blog.erakbas.com/umut-kesinlikle-gereklidir/) Bu yazısındaki temel düşüncesi de “umut kesinlikle gereklidir ama çoğu zaman hayal kırıklığıyla sonuçlanır”dı.
Ben de umudun hep hayatımızda olması gerektiğini düşünüyorum. Ama umudun bir sonuçtan çok süreç olduğu kanaatindeyim. Bu süreçte insan neyi umut ederse etsin, hep olumlu düşüneceği için, kendini mutlu hissedecektir. Çünkü bana göre umut; insanı ayakta tutan, ona güç veren, hayata sıkı sıkıya sarılmasını sağlayan gizli bir güçtür. İstediğimiz şeylerin olmasını umut etmeden yaşarsak hayatla hiçbir bağımız kalmaz diye düşünüyorum.
Umudunu yitirmiş bir insan hayallerinden de vazgeçmiş demektir. Bu da istediği şeyler uğruna hiçbir çaba harcamayacağı anlamına gelir. Sonuç hayal kırıklığı olsa bile, umut bittiği yerde yeniden başlamalıdır. İşte o anda, yeni bir umutla yeşertmelidir kuruyan yaprakları insan… Sadece 4 harf! Ama herkesin içinde bir yerlerde saklı… Zaman zaman ortaya çıkan, zaman zaman da tam kaybediyoruz derken yeniden yakaladığımız bir duygu… Zaten öyle de olmalı.
Bu fikirlerime dayanarak ben de kendisine şu sözü söyledim. ” Umut, insanı zaman içerisinde diri tutan, canlı tutan birşeydir. O olmadan bir ölüdür insan.” Evet, umutsuz yaşayan insan, yaşayan bir ölüdür benim gözümde.
Kimsenin umudunu kaybetmemesi dileğiyle…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder